Ankara Devlet Opera ve Balesi tarafından 17. Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali kapsamındaki ikinci temsil olan Alexander Dumas’ın ölümsüz eseri ”Üç Silahşörler”, dün akşam izleyiciyle buluştu.
Erdoğan Davran viyolonseliyle geldi
Antalya Devlet Opera ve Balesi’nde 2006-2009 yılları arasında müdür ve sanat yönetmenliği görevini sürdüren Erdoğan Davran, bir yılı aşkın süredir Ankara Devlet Opera ve Balesi Müdürü görevini yürütüyor. Antalya’da geçirdiği üç yıllık süre zarfında zaman zaman müzisyen kimliğiyle de seyircilerle buluşan Davran, dün akşamki “Üç Silahşörler” balesinde de orkestrada viyolonsel çaldı. “Müdür ve Sanat Yönetmeni” kimliğimin yanı sıra, müzisyen kimliğimle de yer almaktan dolayı çok heyecanlı ve mutluyum” diyen Davran, mizahi öğeler taşıyan yapıt için eserde rol alan 24 erkek dansçının zorlu bir eğitimden geçtiğini belirtti.
Eserde, ”Dartagnan” rolünde dönüşümlü olarak Cankat Özer, Serhat Güdül, Burak Kayıhan ve Emre Güler, ”Athos” rolünde Burak Kayıhan-Kadir Okurer ve Cankat Özer, ”Portos” rolünde Oliver Spence, Eren Keleş ve Cansın Alpan, ”Aramis” rolünde Eren Keleş, Kuzey Kıyıcan ve dünyaca ödüllü balet Kadir Okurer yer aldı.
İki buçuk saatlik temsilin ardından izleyicilerin dakikalarca ayakta alkışladığı “Üç Silahşörler” balesi, olumsuz hava koşullarına ve Dünya Kupası maçlarına rağmen sanatseverlerden tam not aldı.
17. Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali’nin üçüncü eseri, İstanbul Devlet Opera ve Balesi tarafından sahnelenecek olan dünyaca ünlü “Carmen” operası,14 Haziran Pazartesi günü saat 21.00’da sanatseverlerle buluşacak.
Bu mesajın verilmesinin üstünden yaklaşık 3 ay gibi bir süre geçti ama gördüğümüz kadarıyla henüz bir mesafe alınmadı. Antalyaspor ile bir protokol yapıldığı öne sürülse de şu an bir adım atılmadığını Hasan Akıncıoğlu’dan öğrendik. Başkan haklı olarak “İki branşın da Antalya’da varlığını sürdürmesinden yanayız. Ama önce futbolumuzu sağlam temellere oturtup önümüzü görelim. Sonra basketbola gücümüz yeter mi bunu değerlendirelim” ifadesini kullandı. Çok da doğru olduğunu düşünüyorum. Bugün Antalyaspor’un ekonomik belli. Buna bir de basketbol takımı eklenirse ve belediye desteği de olmazsa yapılanlar ne kadar sağlıklı olabilir ki? Bu pek mümkün gözükmüyor. Elbette ki profesyonel branşlar belediyelerin üstünde ağır bir yük olarak değerlendirilebilir. Ama bu belediyelerin profesyonel branşların sırtından atmasını gerektirmiyor. Doğru ve kalıcı çözümler üretilmeli.
Görünen şu ki basketbol takımının geleceğini şekillendirmek için önce Antalyasporumuzun transferlerinin bitmesi ve ekonomik olarak şekillenmesi gerekiyor. Bu durumda bu süreç geçene kadar basketbol bir transfer dönemini kaçırmış olacak ve lig dışında kalan basketçilerle kadro kurulmaya çalışılacak. Bu da sezonu zor geçirmemize neden olacaktır. Peki bu defa Antalyaspor “Biz 2 takımı kaldıramayız ve futbola da zarar vermek istemiyoruz” derse basketbol için bir B planımız mevcut mu? Sonuçta Beko Basketbol Ligi’nde oynayan bir takımımız var. Yani bu lige çıkmak için şehirler milyonlar harcarken bir biz sahip olduğumuz değerin farkında olmak zorundayız. Böyle bir değeri yok sayamayız. Bunu yaşatmak yine bizlere düşer. Bu takıma kurtulunması gereken bir olgu olarak bakmak yerine kent insanlarına katkısını değerlendirerek çözüm üretmeliyiz. Umarım büyüklerimiz ilerleyen günlerde doğru çözümler üretir. Bu kentte basketbol seyircisi ve seveni hiç küçümsenemeyecek sayıda. Onları da üzmemiş olursunuz.
KEPEZ’DEKİ HIZLI DEĞİŞİM
Aldığımız duyumlara göre Kepez’de ligden düşmenin faturası tüm ekibe kesilmiş. Takımın yardımcı antrenörü, menajeri ve en çalışkanları olarak gösterilen Özgür ile bile yollar ayrılmış. Bu durumda yeniden bir yapılanma söz konusu gözüküyor. Ligden düşüldüğü andaki hedef yeniden lige çıkmaktı. Fakat şu anda bu durum çok da netlik kazanmamış gibi gözüküyor. Yönetimde biraz da kafalar karışık diye düşünüyorum Özellikle Kepez futbol takımının da 3. Lig’e çıkmasıyla bu karışıklık devam edecek gibi. Şimdi Kepez hem 3. Lig’deki futbol takımına, hem de düştüğü lige çıkmaya çalışacak besketbol takımına bütçe yapmak zorunda. Her iki takım için de ciddi bütçe gerekiyor. Kepez bunun altından nasıl kalkacak herkes bunu merak ediyor. İşte önümüzdeki süreçte Kepez’in en büyük handikapı bu olacak.
Geçtiğimiz sezon kasasında yeterli para olmamasına rağmen yüksek rakamlı transferleri gerçekleştirerek lige başlaması belki de en büyük hatalardan biriydi Kepez’in. Bu sene 2 takımın üstesinden gelebilirse bizlere de helal olsun demek düşer. Ama hesabı şimdiden çarşıya göre ayarlamak lazım.
Sezon bitimine 4 hafta kala yeniden göreve getirildiği konuşulan Engin Taşkıran’la bir anda ne oldu ise anlaşılamamıştı. Şimdilerde ise Engin Taşkıran’la yola devam edileceğine dair duyumlar aldık. Engin hocaya hayırlı olsun dilekleri yağıyor. Fakat insanların kafasındaki soru; neden olması gereken zamanda değil de şimdi oldu?
{jcomments on}
