16 Aralık 2012 Pazar günü oynanan Galatasaray-Fenerbahçe müsabakasında, rakibine yönelik hareketi sebebiyle müsabaka hakemi Sayın Halis Özkahya tarafından Futbol Oyun Kuralları gereğince cezalandırılan Fenerbahçe futbol takımı sporcusu Meireles’in, hakemin bu kararından sonra tepki ve hakaret amaçlı olarak hakeme yönelik gerçekleştirdiği el hareketine ve akabinde fütursuzca hakemin yüzüne doğru kasıtlı şekilde tükürmesine, müsabakayı ekranları başında izleyen milyonlarca sporsever hayretle tanık olmuştur.
Futbolcu Meireles’in, aklı başında hiçbir yetişkin erkeğin kabul edemeyeceği ahlak dışı, sportmenlik ve fair-play ruhundan uzak ve hiçbir sporcu tarafından yapılması mümkün olamayacak bu davranışı sergilemesi sonrasında, müsabaka hakemi bu olayları görev sorumluluğunun gerekliliğiyle raporunda belirtmiştir. Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu adı geçen futbolcu hakkında tahkikat başlatmış ve yapılan detaylı incelemeler ışığında 20.12.2012 tarihli oturumunda mevcut delilleri de dikkate alarak “Aynı müsabakada FENERBAHÇE A.Ş. sporcusu RAUL JOSE TRINDADE MEIRELES‘in, ihraç sonrası müsabaka hakemine tükürmesinden dolayı ve ihraç sonrası müsabaka hakemine yönelik hakareti nedeniyle takdiren 11 RESMİ MÜSABAKADAN MEN CEZASI ve 20.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, Cezanın infazının çift sarı kart görmesi nedeniyle oynamaması gereken ilk müsabakayı takiben başlatılmasına, (oyçokluğu)” şeklinde karar vermiştir.
Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’nun bu kararı spor kamuoyunun büyük çoğunluğu nezdinde takdirle karşılanmış ve Türkiye Futbol Federasyonu’nun ilgili yönetmeliklerinin doğru uygulandığı, ülkemiz insanının ahlak değerlerinin de bu uygulamayla korunduğu ortak kanaatiyle, spor kamuoyunda her geçen gün daha fazla gerilmekte olan sinirlerin ve güvensizlik ortamının yatışmasına önemli katkılar sağlamıştır.
Ancak, ne var ki! vicdanlarda kabul gören bu karar sonrasında, ilgili spor kulübümüzün Tahkim Kurulu’na müracaatı akabinde yaşanan gelişmeler, yeniden eski duruma dönülmesine ve hatta ortamın daha fazla gerilmesine sebebiyet vermiştir. Tahkim Kurulu’nun 27.12.2012 tarihli oturumunda, geçen sürede gerek bazı basın kuruluşlarının kasıtlı olarak yanlı ve yanıltıcı yayınları ve gerekse de kulüp baskıları sonucunda, vicdanları kanatacak nitelikte bir karara varması spor kamuoyu nezdinde tüm inandırıcılığını kaybetmesine ve Türkiye Futbol Federasyonu’na ve kurullarına olan güven duygusunun tamamen sarsılmasına, hatta yok olmasına neden olmuştur. Tahkim Kurulu’nun anılan kararında belirtmiş olduğu gerekçeler, akıl ve mantık sınırlarını zorlayan, hakemin ve Hakem Camiasının kamuoyu nezdinde büyük bir yara almasına neden olan, hakemlerimizin güvenilirliğini tartışılır noktaya getiren mahiyettedir.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun liglerimizin ikinci devresinde müsabakaların sağlıklı bir ortamda oynanabilmesini, futbolu oluşturan öğelerin (kulüpler, futbolcular, hakemler, antrenörler, taraftarlar vb.) birbirlerine güvenlerini kaybetmemelerini ve bilhassa hiçbir zaman görmek istemediğimiz saha içi ve saha dışı olayların yaşanmamasını temin edebilmek amacıyla Tahkim Kurulu’nun vicdanları kanatan bu kararı hakkında mutlak suretle yeniden değerlendirme içine girmesi ve bu kararın düzeltilmesi yönünde tüm yetkisini kullanması gerekmektedir.
Yaşanan tüm bu gelişmeleri sakin ve sağduyulu bir şekilde takip eden Genel Merkez Yönetim Kurulumuz, Tahkim Kurulu’nun gerekçeli kararının açıklanmasıyla birlikte büyük bir şaşkınlık yaşamıştır. Söz konusu müsabaka sonrasında, müsabaka hakemi Sayın Halis Özkahya tüm yaşananları raporunda net bir şekilde belirtmiştir. Futbol Federasyonumuzun ilgili birimlerinin talebi üzerine, konu hakkında ayrıca Ek Rapor tanzim ederek bu raporunu da sunmuştur. Ülkemizdeki 7 (Yedi) FIFA hakemi arasında yer alan ve görev yaptığı müsabakalardaki başarılı yönetimleriyle uluslararası futbol hakem otoritelerinin dikkatini çeken Sayın Halis Özkahya’nın bu raporlarına rağmen, Tahkim Kurulu’nun vermiş olduğu karar! Türk Futbol Hakem ve Gözlemci Camiası mensuplarınca hayretle karşılanmış ve büyük bir tepkinin yaşanmasına sebep olmuştur. Türk Futbol Hakem ve Gözlemci Camiasının bu durumu kabullenmesi mümkün değildir.
Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği olarak, Camiamızı ve mensuplarımızı küçük düşüren bu karara tepkisiz kalmamız söz konusu olamaz. TFFHGD Yönetimi olarak, Türkiye Futbol Federasyonumuza olan inançla, bu durumun en kısa sürede düzeltilmesi ve Türk Futbol Hakem ve Gözlemci Camiası mensuplarının kamuoyu nezdinde güvenilirlik ve saygınlıklarının zedelenmesine sebep olacak bu kararın tashih edilmesi yönünde gerekli adımları atmalarını beklemekteyiz.
TFFHGD Yönetimi olarak; üyelerimizle birlikte tek yürek tek vücut anlayışıyla, üyelerimizin ve Camiamızın değerlerinin korunması adına, her türlü platformda radikal kararlar almaya hazır olduğumuzu ve gerekli her türlü adımı atmaktan geri kalmayacağımızın yetkililer, ilgililer ve tüm spor kamuoyu tarafından açıkça bilinmesini istiyoruz.
Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.
TÜRKİYE
FAAL FUTBOL HAKEMLERİ VE GÖZLEMCİLERİ DERNEĞİ
GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULU
